Kadın

Nadira Kadirova’nın rahminde PSA bulgusu

AKP’li Şirin Ünal’ın evinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Nadira Kadirova’nın avukatı, “Maktulün rahminde prostat spesifik antijen (PSA) bulgusu mevcuttur. Bu veride yapılacak DNA tespiti ölüm olayının boyutunu değiştirebilecek kadar önemlidir” dedi.

AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren ve intihar ettiği iddia edilen 23 yaşındaki Özbekistan Cumhuriyeti vatandaşı Nadira Kadirova ile ilgili soruşturmaya takipsizlik kararı çıkmıştı.

Cumhuriyetin haberine göre dosyayı inceleyen Nadira’nın avukatı Prof. Dr. İlyas Doğan, savcılık kararının çelişkiler içerdiğini dile getirdi.

Rahimde PSA bulgusu mevcut

İlyas Doğan, “Maktulün rahminde prostat spesifik antijen (PSA) bulgusu mevcuttur. Bu veride yapılacak DNA tespiti ölüm olayının boyutunu değiştirebilecek kadar önemlidir. Takipsizlik kararında bu delile hiçbir şekilde değinilmemiş ve bu delil hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır” dedi.

Adli Tıp raporunda rahimde mesane yıkama sıvısından bahsedilmektedir” diyen avukat, “Adli Tıp uzmanları böyle bir bulgunun rahimde yabancı DNA izlerini silmek amacıyla kullanılmış olabileceği kuşkusunu dile getirmektedir. Bu husus savcılık tarafından irdelenmeye gerek görülmemiştir” ifadesini kullandı.

Polisin kriminal incelemesinde silahta Nadira veya başka birine ait swap tespit edilemediği ancak bu izlerin sonradan yok edilmiş olabileceğinin koyu cümlelerle belirtildiğini kaydeden avukat, “Buna karşılık kovuşturmaya yer yok kararında ‘Olayda kullanılan silahtan alınan swap inceleme sonucu geliştirilen DNA’nın ölenin DNA profili ile uyumlu olduğu…’ bilgisine yer verilmiştir. Bu bilgi kriminal raporda yer almamaktadır” diye belirtti.

Avukat, Nadira’nın kilitlediği iddia edilen kapının kırıldığı söylemini doğrulayıcı yönde dosyada fotoğraf olmadığına ve intihar notunun maktule ait olduğuna ilişkin ciddi bir yazı incelemesi yapılmadığına da dikkat çekti.

Araştırma yetersiz

Delil araştırmasının yetersizliğine işaret eden avukat, tespitlerine şöyle devam etti: “Şirin Ünal’ın o gün bir uçak seyahati yaptığına ilişkin belge dosyada yer almamaktadır. Oysa ciddi bir delil araştırması yapılmış olsaydı olay günü Şirin Ünal ve kızı arasında yapılan telefon görüşmelerinin HTS kayıtlarına da yer verilmesi gerekirdi. Böylece Şirin Ünal’ın telefonda konuşurken nerede bulunduğu kamuoyu vicdanını tatmin edecek şekilde tespit edilmeliydi.

Bir ölüm olayı Türkiye’den sınır dışı edilme endişesi taşıyan kişilerin ifadeleri gerekçe gösterilerek kapatılmak istenmektedir. Objektif ve bilimsel delil araştırması yapıldığı kuşkulu görünmektedir. Dosyada yer alan mesajlar intihar ettiği söylenen kişinin hayat dolu ve gelecek kaygısı taşıyan bir genç kadın ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.”

Saatler çelişkili!

Nadira’nın yaşamını yitirme saatine ilişkin bilgilerin de çelişkili olduğunu söyleyen avukat şunları dile getirdi: “Dosyada, savcılık anlatımında 21.30’da Yaşamkent Mahallesi Polis Merkezi’ne ölüm olayının ihbar edildiği bilgisi verilmekte. Buna karşılık dosyada ölüm saati 21.52 olarak verilmiştir. Buna rağmen adli tıp raporunda ölümün 36 saat öncesine kadar uzatılması ciddi bir çelişkidir.

Olay akşamı saat 20.00’de Şirin Ünal’ın, Kadirova’nın kardeşi Muhammedali’yi aradığı ve telefon görüşmesi sırasında silah olayının cereyan etmekte olduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki bilgilerden Muhammedali’nin derhal olay yerine taksiyle gittiği, 20.30’da olay mahaline vardığında Nadira’nın hastaneye kaldırıldığının oradakilerce söylendiği yönünde dosyada bilgi bulunmaktadır. 112’nin aranma saati olarak saat 20.50 görünmektedir. Dosyada yer alan olayın resmi makamlara bildirilmesine ilişkin saatler çelişkili görünmektedir.” (Kaynak: Jinnews)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu