Güncel

“Sur ve Hasankeyf tarihsel, politik, ekolojik ve kültürel kırımı durduralım!”

28 Nisan’ı Sur ve Hasankeyf için Küresel Eylem Günü ilan eden çevre hareketleri, İstanbul-Galatasaray’da buluştu ve “Kent, doğa ve yaşam alanlarımızın katliamına izin vermeyelim tarihimize ve kültürümüze sahip çıkalım” dediler.

İstanbul: Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Sur’un Yıkımına Hayır Platformu, Sur’la Dayanışma Platformu, Hasankeyf Gönüllüler ve Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi tarafından Sur ve Hasankeyf için 20 ülkede eş zamanlı gerçekleştirilen eylemlerden biri de İstanbul’da gerçekleştirildi.

Galatasaray Lisesi önünde buluşan kitle adına ilk olarak konuşan Deniz Özgür, 28 Nisan’ı “Sur ve Hasankeyf için Küresel Eylem Günü” ilan ettiklerini ve bu kapsamda Almanya, Fransa, İspanya, Katalonya, Bask, Yunanistan, İran, İsviçre, İngiltere, İsveç, İtalya, Irak, Avusturya, Brezilya ve Kürdistan’da eşzamanlı eylemler düzenlediklerini söyledi.

28 Nisan Küresel Eylem Gününde Sur ve Hasankeyf için ses ver”, “Sur ve Hasankeyf için hala vakit var” pankartlarının açıldığı eylemde basın açıklamasını Zeynep Tanbay yaptı. Kuzey Orman Savunması da eyleme destekçi olarak katıldı.

Yapılan açıklamada Mart 2016’da Sur’un tamamının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından parsel bazında inceleme yapılmadan ‘Acele Kamulaştırma’ kapsamına alındığına dikkat çekildi.

Halkın mülklerine el konulduğuna vurgu yapan Tanbay, “Mayıs 2017’den itibaren de çatışmalı bölgenin dışında kalan Alipaşa ve Lalebey Mahalle sakinleri ise camiden yapılan anonslarla, suları ve elektrikleri kesilerek kentsel dönüşüm bahanesiyle zorla evlerinden çıkarıldı. ‘Kentsel Dönüşüm’ kapsamında bu mahallelerde başlayan yıkım devam etmektedir. Bu iki mahallenin neredeyse tümü yıkılmış ve bir bölümünde Sur’un tarihi dokusuna uymayan yeni betonarme evler inşa edilmiştir” dedi.

Sur’un ortak dünyaları olduğunu söyleyen Tanbay, Sur’u korumanın ahlaki ve insani yolunun, Sur halkının yaşam biçimine ve taleplerine saygı duymak olduğunu kaydetti. Büşra, tarih boyunca farklı etnik, sınıf, kimlik ve inançtan halklara ev sahipliği yapmış olan Suriçi’nin çok katmanlı demografik yapısı ile tarihin her döneminde kozmopolit bir yerleşim yeri olduğunu ifade etti.

Tanbay açıklamanın ardından taleplerini şu şekilde sıraladı: 

* 6 mahallede uygulanan sokağa çıkma yasağı kaldırılmalı, mahalleler uluslararası uzman heyetlere ve ilgili kent dinamiklerinin incelemesine açılmalıdır.

* Acele Kamulaştırma kararı kaldırılmalı, bu kararlara şu ana kadar yapılan uygulamalara itirazın hukuk yolu açık tutulmalıdır.

* Sur ‘da Kentsel dönüşüm, kentin tarihsel, kültürel, ekolojik ve politik yıkımıdır. Kentsel dönüşüm bir an önce durmalıdır.

* Yıkım süreci ile birlikte revize edilen KAİP (Koruma amaçlı imar planı) yeniden düzenlenmeli veya eski haline getirilmeli

* Bu mahallelerde yapılan yeni evlerin yapımı ve satışı durdurulmalı, yeni yapılan evler KAİP restore edilmeli ve mahallede oturan hak sahiplerine herhangi bir sözleşme ve borçlanma talep edilmeden teslim edilmelidir.

* Mülkiyet devri iptal edilmeli, yurttaşların mülklerine el konulmasından vazgeçilmeli, evrensel hukuk normları ile güvence altına alınmış olan ‘Barınma ve Mülkiyet Hakkı’ derhal sağlanmalıdır. Surlular evine dönmelidir.

* Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde yapılan evlerin tümü mülk sahiplerine teslim edilmeli, bu evler hiçbir koşulda şirketlere verilmemeli, ticari faaliyetler için değil yurttaşların barınma ihtiyacı için kullanılmalıdır.

* Sur halkının kültüründen uzaklaştırılıp asimile edilmesine, ekonomik olarak yoksullaştırılmasına, toplumu tek tipleştirme aracı olarak kullanılan TOKİ konutlarına borçlandırma ve takas yoluyla mahkûm edilmesine son verilmelidir.

* Surlular evlerine ve mahallelerine geri dönmeden, Sur kenti asıl sahiplerine teslim edilmeden buradaki sorunlar çözülmeyecektir.

* Hasankeyf’te yıkım ve taşınma dursun halk göçertilmesin.

* Coğrafyamızın son büyük nehri olan Dicle Nehri korunsun, suları aksın.

* Kent, doğa ve yaşam alanlarımızın katliamına izin vermeyelim tarihimize ve kültürümüze sahip çıkalım.

* Sur ve Hasankeyf tarihsel, politik, ekolojik ve kültürel kırımı durduralım!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu