Güncel

Cemil Bayık: “Önerdiğimiz ve doğru bulduğumuz çözüm ABD’yle değil”

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, “Suriye’de önerdiğimiz ve doğru bulduğumuz çözüm ABD’nin varlığına değil; Suriye ile özerk yönetimin uzlaşmasına bağlıdır” dedi

Lübnan’da yayın yapan En-Nahar el-Arabi gazetesinden Sarkis Kassargian’ın sorularını yanıtlayan KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, PKK’nin Suriye’yle ilişkisinin tarihsel temeli olduğunu belirterek, “Bizim Suriye’de önerdiğimiz ve doğru bulduğumuz çözüm ABD’nin varlığına değil; Suriye ile özerk yönetimin uzlaşmasına bağlıdır. Özerk yönetimin varlığı, siyasi yaklaşımı ve önerileri Suriye’de tek uzlaşı sağlanacak paydayı ifade etmektedir” dedi.

Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) aktardığına göre, Bayık, “PKK ve Şam arasında 90’lı yıllarda Ankara’nın savaş uyarılarına rağmen Abdullah Öcalan’ı kucaklamasına dayanan tarihsel bir ilişki vardır. Bugün Şam ile ilişkilerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Özerk yönetimin onlarla ilişkilerini nasıl görüyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

PKK’nin Suriye ilişkisinin bir tarihsel temeli vardır. Yine Filistin halkı ve Arap halkıyla ilişkilerimiz vardır. Biz bunları unutmayız. Biz bunları unutacak ve değer vermeyecek hareket değiliz. Hafız Esad ve ailesiyle ilişkilerimiz de yakın ve sıcak olmuştur. Bizim ne Suriye karşıtlığı ne de Esad karşıtlığı yapmamız söz konusu olur.  Biz önceleri de ilişkilerimizi Kürtlerin genel çıkarı ve Kürt-Arap kardeşliği üzerinden kurmuştuk. Şimdi de böyle bir ilişki içinde olmak istiyoruz. Rojava’da yaşananlardan dolayı Beşar Esad yönetiminin bize soğuk ve olumsuz yaklaşımları olsa da biz benzer bir yaklaşım içinde olmadık. Onları anlamaya çalıştık. Onların da bizi anlamalarını isteriz. Şam ile ilişkimizi hiç koparmadık; onlar koparmadıkça biz hiçbir zaman koparmayız. Rêber Apo ile Esad ailesi dostluğuna hep değer verdik. Şam bizim için olumsuz bir şey söyleyemez, söylerse bu haksız ve sübjektif değerlendirme olur.

Biz her zaman özerk yönetimin sorunlarını Şam’la çözmelerini istedik. Bu yönlü etkimizi kullanmaya çalıştık. Çünkü en doğru çözüm özerk yönetimle Şam hükümetinin uzlaşmasıdır. Suriye 2011 öncesi Suriye’si olamaz. Onlar da bunu kabul etmiştir. Ademi merkeziyetçi bir sistem düşündüklerini söylemeleri özerk yönetimle bir uzlaşma kapısı açmıştır. Yine Kürtçe eğitim olacağını söylemişlerdir. Karşılıklı iyi niyet ve esneklik olursa Şam’la özerk yönetim bir çözümde uzlaşırlar. Kürtlerin yararına olacak olan da budur. Şam ile Suriye arasında çözüm istemeyen esas güç Türkiye’dir. Çünkü böyle bir çözümün Türkiye’deki soykırımcı sistemini sarsacağından korkuyor. Bu nedenle Kürtlerin yaşadığı alanlara yönelik saldırılarda bulunuyor. Saldırılarının tek nedeni budur.

Özerk yönetim ile Şam’ın zaman zaman görüşmeler yaptığını duyuyoruz. Bundan memnun oluyoruz. Biz bu konuda hem özerk yönetimi hem de Şam’ı teşvik edici bir yaklaşım içindeyiz. Şam da özerk yönetim de ön yargıları bırakmalıdır; Suriye Kürtlerle güçlenebilir. Kürtler de Suriye içinde temel haklarına kavuşarak sorunlarını çözer ve Suriye’nin temel güçlerinden olur. Suriye rejimi de biliyor ki, eğer Rojava ile Kuzey ve Doğu Suriye DAİŞ ve çetelerin eline geçseydi Halep de Şam da düşerdi. Rojava ile Kuzey ve Doğu Suriye’yi DAİŞ’e ve çetelere karşı koruyan Kürtler, Araplar ve Süryaniler mücadeleleriyle Şam’ın da ayakta kalmasını sağlamışlardır. Halep’te yaşayan Kürtlerin de direnişleriyle Halep’i korudukları bilinmektedir.

“Önerdiğimiz ve doğru bulduğumuz çözüm ABD’yle değil”

Kassargian’ın “Partinin çözümü bugün Suriye’de Amerika güçlerinin varlığıyla bağlantılıdır. Bunun için ne söyleyeceksiniz ve nasıl bir değerlendirme yapacaksınız?” sorusuna ise Bayık, “Bizim Suriye’de önerdiğimiz ve doğru bulduğumuz çözüm ABD’nin varlığına değil; Suriye ile özerk yönetimin uzlaşmasına bağlıdır. Özerk yönetimin varlığı, siyasi yaklaşımı ve önerileri Suriye’de tek uzlaşı sağlanacak paydayı ifade etmektedir. Suriye’de ne eskide ısrar ile ne de TC’nin desteklediği çeteler ve onların etkisindeki güçlerin yaklaşımıyla barış ve istikrar sağlanır. Suriye ile özerk yönetimin uzlaşması tüm Suriyelilerin kabul edeceği bir çözüm olur” yanıtını verdi.

Bayık, Suriye’de Fırat’ın doğusunun kaderinin ve PKK’nin bu konudaki taleplerinin ne olacağına ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:

PKK, Suriye’nin birliğinden yanadır. Kürtler bulundukları alanda bir özyönetime, demokratik özerkliğe kavuşsun. Kürtlerin anadilde eğitiminin kabulü, düşünce ve örgütleme özgürlüğü temelinde yerel demokrasi ve yerel yönetimler sorunu çözer. Zaten savunma, diplomasi, genel ekonomi Suriye genel yönetiminin sorumluluğunda olur. Yerel yönetim dil, kültür, eğitim, sağlık, belediye hizmetleri ve iç güvenliği üstlenirse bu Suriye’yi zayıflatmaz, aksine güçlendirir. Arap, Kürt, Süryani, Ermeni, Alevi, Sünni, Dürzi, tüm halkların ve inançların kendilerini ifade ettiği bir Demokratik Suriye tüm Ortadoğu’ya örnek olur. Suriye’nin tarihi de toplumsal gerçekliği de böyle bir rolü oynayacak potansiyele ve güce sahiptir. Suriye’deki Arap-Kürt ittifakının tüm Arap ve Kürtler için yeni bir tarihi dönem başlatacağına inanıyoruz. Suriye’de bu mayalanmıştır. Kürt-Arap ittifakını titizlikle korumak ve bunu genelleştirmek gerekir. Bundan Araplar da Kürtler de güçlü çıkar.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu